Sonuca ulaşmaktansa süreçten keyif alan insan olabilmek, neden yaşadığının anlamını bulabilmek..
Gerçeği mi heyecanı mı yaşamak istediğinize karar vermeye çalışırken hayatınızda gerçekliğin içinde buluvermek yine kendinizi..
Bu defa hayalden uzaktadır ve hayalin sizi hiç bir yere götürmediğini çok iyi deneyimleyerek biliyor olmanın onurlu gururu ile atlarsınız tüm gerçekçiliğe..
Karşındakini iyi anlamak, dinlemekten yolu geçen bir hikeyede buluşmak, gözlerinin içinde anlatmak istediklerinin hayal olduğunu hayal ederek gerçek olduğunu bilmek ve bu gerçeğe inanmak.
Artık varsayımlarda bulunmuyorum en azından bu da bir şey.
Büyük bir şey..
Merak etmeden edemiyorum, neredeyim zihninin içinde..
Bu soruların hepsinin ve daha da nicesini yaratmanın sıkıcılığına ne diyeceksin peki?
Zihnimin içindeki ışığın nereden parlıyor?
Peki son bir soru!
Gösterdiğin yerde miyim? Görmek istediğim yerde mi?
Her türlü hislerimle bildiğim bir yerden soruları cevaplayamıyorum bilmediğimi düşünmekten.
Sınırlar çizmiyorum hayatıma ve bana
Sınırları kaldırmışlığın verdiği hisle sınır çizgilerimi gözlemlemenin seyrindeyim.
Çizginin dışına çıktığımı düşünmeliyim belki, belki daha önceleri yarattığım çizgiyi büyüttüğümün bir gün farkına varacağımdır?
Belki de genişletilmiş bir çizgi hiç bir zaman bulamayacağımdır
Ne fark eder ki?.
Çizgiler neden var ki hem..
Kendi kendimize çizdiğimiz çizgilerin tebeşirlerini yutsak, ateşlenir miyiz mesela?
Ateşli hastalıktan ölsek ne yazar?
Ateş severim, yanmışlığın verdiği kül kokularıyla kendinden bir iz taşır ruhunun derinlerinde, burnunu ucuna kokusu gelir, düşünürsün..
Düşünürsün gidemez misin bir yere, gidemediğin için mi düşünürsün?
O yerler neden o kadar uzak?
Uzaklar bize ne hikayeler anlatacak?
Anlattığı hikayeler tüm gerçekçiliği ile aslında var mıdır?
Varlığının neden olduğunu hiç sorgulamadın mı?
Sorgulamanın verdiği evrimleşme seni nereye götürecek?
Gitmek istediğin yerler oralar mı?
Oralar gönlündeki felaketi durduracak mı?
Durgunluğun felaketi sana çığlıklarını anımsatacak mı?
Özler misin çığlıklarının tınısını?
Her tını seni farklı mı hissettirecek?
Kendinden hiç sıkılmadın mı?
Gerçeği mi heyecanı mı yaşamak istediğinize karar vermeye çalışırken hayatınızda gerçekliğin içinde buluvermek yine kendinizi..
Bu defa hayalden uzaktadır ve hayalin sizi hiç bir yere götürmediğini çok iyi deneyimleyerek biliyor olmanın onurlu gururu ile atlarsınız tüm gerçekçiliğe..
Karşındakini iyi anlamak, dinlemekten yolu geçen bir hikeyede buluşmak, gözlerinin içinde anlatmak istediklerinin hayal olduğunu hayal ederek gerçek olduğunu bilmek ve bu gerçeğe inanmak.
Artık varsayımlarda bulunmuyorum en azından bu da bir şey.
Büyük bir şey..
Merak etmeden edemiyorum, neredeyim zihninin içinde..
Bu soruların hepsinin ve daha da nicesini yaratmanın sıkıcılığına ne diyeceksin peki?
Zihnimin içindeki ışığın nereden parlıyor?
Peki son bir soru!
Gösterdiğin yerde miyim? Görmek istediğim yerde mi?
Her türlü hislerimle bildiğim bir yerden soruları cevaplayamıyorum bilmediğimi düşünmekten.
Sınırlar çizmiyorum hayatıma ve bana
Sınırları kaldırmışlığın verdiği hisle sınır çizgilerimi gözlemlemenin seyrindeyim.
Çizginin dışına çıktığımı düşünmeliyim belki, belki daha önceleri yarattığım çizgiyi büyüttüğümün bir gün farkına varacağımdır?
Belki de genişletilmiş bir çizgi hiç bir zaman bulamayacağımdır
Ne fark eder ki?.
Çizgiler neden var ki hem..
Kendi kendimize çizdiğimiz çizgilerin tebeşirlerini yutsak, ateşlenir miyiz mesela?
Ateşli hastalıktan ölsek ne yazar?
Ateş severim, yanmışlığın verdiği kül kokularıyla kendinden bir iz taşır ruhunun derinlerinde, burnunu ucuna kokusu gelir, düşünürsün..
Düşünürsün gidemez misin bir yere, gidemediğin için mi düşünürsün?
O yerler neden o kadar uzak?
Uzaklar bize ne hikayeler anlatacak?
Anlattığı hikayeler tüm gerçekçiliği ile aslında var mıdır?
Varlığının neden olduğunu hiç sorgulamadın mı?
Sorgulamanın verdiği evrimleşme seni nereye götürecek?
Gitmek istediğin yerler oralar mı?
Oralar gönlündeki felaketi durduracak mı?
Durgunluğun felaketi sana çığlıklarını anımsatacak mı?
Özler misin çığlıklarının tınısını?
Her tını seni farklı mı hissettirecek?
Kendinden hiç sıkılmadın mı?
Duygu Küçer
0 yorum:
Yorum Gönder