Nasıl bir tavsiye ile edindim bilmiyor ve hatırlamıyorum ki böyle şeylerde hiçbir zaman tavsiyeler almam.
Kendim araştırıp bulmayı, o güzel keşfetme hissini, verdiği keyfi farketmeyi daha çok severim ben.
Gerçekten keyifle okuduğum birkaç dergiden bir tanesidir Ot Dergisi, yazılanlar beni alıp, yazıların yazıldığı yerlere, hikayelerin geçtiği sokaklara, martıların anlatıldığı vapurlara, çocukların kaybolduğu hayatlara götürür.
Sevdiğim onca şeyin arasından Ot Dergisini anlatmakla başlamayacağım tabii ki
Sadece alın ve içinde kaybolun diyorum ben.
İlla Ot Dergisinin içinde kaybolmanız gerekmez, okurken kendi içinizde de kaybolabilirsiniz.
Severek okuduğum beğendiğim birkaç yazıdan da alıntı yapmak isterim.
"Edebiyat karın doyurmaz, çay içirir." S.Akbayır
"Hayatın kronometresini sen değil senin yanındaki tutar" N.İşler
"çok fazla başarı çok fazla başarısızlık kadar insanı mahva götürebilir." M.Brando
"Belki de hayat tek bir zamandan ziyade küçük parçalardan oluşan bir bütündür. Her bir ölümde, ayrılıkta,
yanılgıda bitiyor ve yeniden başlıyordur." S.Sülün
"Delik bir prezervatifin bu dünyaya armağınıyım yazmış intihar notunda" T.Tufan
"Hiçbir şey eskisi gibi değil zaten. Ama bu yüzden çocukluğumu unutacak değilim." M.İdris
"Sanıyorum atalarım tek hücreli canlılardı. Amipten tek farkım kendi kendime bölünemiyorum,
başara başara bunu başardım." E. Erdem
"Ben ne yapmışsam, iyi yapmak kastıyla yaptım, muvaffak olamadıysam,
bunun kabahati niyetimde değildir." H.Ziya Uşaklıgil
0 yorum:
Yorum Gönder