İnsan ihtiyacını karşılamak için yaklaştım sana, arkadaş hikayelerini çoğaltman için güzel zamanlar kurdum sana..
Zor geldi, yalnızlığın sana daha yararı olduğunu düşündün belki
Güzel aklınla, güzel insanlığınla olan davranışlarını hayatına yalnız devam etmeyi seçtin.
Hiçbirşeyin bir karşılığı olmadığını düşündüğüm bu dünyada..
Seni tanımanın, aklının anladığını anlamanın derin duygularıyla devam edemedim arkadaşlığıma.
Kapılarını senin kapadığın bu güzel arkadaşlıkta geleceğimizin odasında yalnızlığınla mutlu olabilirsin biliyorum.
Mutluluğun senin aklında ne olduğunu bilmiyorum sadece
Aradan geçen bilmem kaç günün ardından verdiğim kararlar ile senin ne kadar uyuştuğunun farkındayım.
Yalnızsın diyerek seni üzmek istemiyorum, yalnızlığını yapabilirsem bir miktar doldurmak istiyorum.
Bu işin yeteri, ederi ne ise orada olmak istiyorum.
Senin farkında olmadığında bile seni anlamak istiyorum.
Benim seni anladığımı hatta aslında senin vermek istediğin kararları verdiğimi, bu kararlarda tercihi senin yapmıyormuş gibi görünmeyi istemeni çok iyi anlıyorum.
Üzgünüm ama her ihtimale karşı ben seni anlıyorum. En azından anladığıma inanıyorum.
Ben daha deli kalabiliyorum, çoğu zaman.
İpleri çeken sen olabiliyorsun.. Doğrusunu yapıyorsun itirazım yok buna.
Ben sadece sınırlarını ne kadar zorlayabileceğimize bakıyorum.
Bu dünyaya gelmişsen eğer öyle yada böyle bir sebepten.
Hep dediğim gibi "bir anlamı olmalı"
Senin demen "zorlama, belki de bir anlamı yoktur" mırıldanmaların bile olsa kulaklarımda
Kendine ayırdığın zamanların olmalı, uyumak dışında..
Daha neler yapabiliriz sana, bakalım, konuşalım, anlaşmanın tadına varalım.
Başarıların veya başarısızlıkların bu hayatta senin göz önünde tuttuğun bir şey olmamalı
Yaşamın içinde, tadı damağında kalan anlamların ve anlamaların olmalı.
Sırf yapmak için yapacağın şeylerin olmalı.
Sırf uyku olsun diye uyumaların
Sırf müzik olsun diye dinlemelerin
Sırf gezmek olsun diye gezmelerin
Sırf eğlence olsun diye gülmelerin..
Ben sadece yakınında, senin istediğin kadar sana destek olabilirim.
Bu mesele senin meselen, aşabileceğini bildiğin halde içinde takılıp kalman da bir seçenek tabii..
Belki zamanı gelecek öyle içinden çıkacaksın.
Belki aşmayı sen isteyerek aşabileceksin.
Hiç birinin bir anlamı yok maalesef benim gözümde.
Yaşamak bir bir şafak atması değil bence, senin söylediğin gibi.
Yaşamak içini doldurmak bende; her an, her saniye her dakika, her saat, her gün, her hafta, her ay, her yıl, her asır... Bu cümleyi sadece her an diyerek bitirebilirdim. Anlam katmak için, sonra birgün hatırlaman için böylesine uzattım. Kısaca içini doldurdum işte :)
Saniye, saat, gün, ay, yıl, asır.. sıralamasını elbet sende bilirsin.
Demek istediğim;
Bu böyle ilerlermeyecek..
Gün gelecek elinden yapacak birşeyler de gelecek.
Şimdi yapacak bir şeyler bulamıyor olman, hayatın sana dinlen biraz demesidir belki.
Doğrusunu kim bilebilir?
Doğru olduğunu kim söyleyebilir.
Aklına olan ihtiyacını ve güzel günlerine tutacağın ışığı bulman için..
Senin için ne yapabilirim?
Hiçbir şeyin, senden daha fazla bir önemi olmadığını sana gösterebilmek adına senin için ne yapabilirim.
Kendi değerlerini, kendin yakalaman uğruna, senin için ne yapabilirim.
Yaşamayı güzel kılmak adına, senin için ne yapabilirim.
Güzel ve istediğin günlerin senin uğraşların sonucu geleceğine, seni nasıl inandırabilirim.
Yarının bugünden daha yakın olduğunu, sana nasıl ispat edebilirim.
Yine çok düşünüyorum, yine çok konuşuyorum.
Aslında ben sadece boşluk doldurup iletişim kurmaya çalışıyorum.
Sana sadece yanındayım demek istiyorum.
Belki bu kadar uzun anlatmasam, seni etkileyemeyecek diye, beyin sinapslarının arasında derin boşluklar oluştursun diye yeniden yeniden yeniliyorum.
Sen aslında bana bakma, ben hep boş ve uzun konuşuyorum.
Sen nasılsa farklı bir bakış açısından bakarak verebileceğin dahi sorular ve cevaplar bulacaksın.
Hepsi senin içerinde...
Ben ancak bu kadarını bilebilirim..
Ben sana ancak bunları mırıldanabilirim.
Duygu Küçer
"cause everybody’s changing and I don’t feel right"
duygununblogu
