Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki
zehirden
Ürküyorlar o dur durak
bilmeyen
Gözükara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir
uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı.
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları,
sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara
borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hâlâ sevebiliyor muyum
insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı;
cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını,
yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta
malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost
hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun
yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız
hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım
anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan
insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından,
tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın,
çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
'Içtenliğin' ya da 'dünya
görüşünün' kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı
yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini
yitirdiğim insanları
Vitrin camlarına yansıyan
yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır
adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hâlâ bir umut var mıdır
Çıkmaz bir sokağa benzeyen
bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım ne de
mutsuz
Sadece rüzgârlardan daha
güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice
yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettiği
bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak
tek isteğim ve dileğim
Senin
ve benim , yani bizim için...
0 yorum:
Yorum Gönder