TÜM YAZILAR


Yaşamaktan endişe duyanlara bir hikaye..


Bir zamanlar bir padişah varmış. Bu yüce padişahın bir de yardımcısı varmış.
Her zaman yanında olmasını istediği, her işi ile yakından ilgilenen bu yardımcı, padişahın giyim kuşam dahil ava gideceği kıyafetleri ile de ilgilenirmiş.

Padişah gerek devlet meselelerinde, gerekse kendi meselelerinde, her sorun yaşadığında yardımcısına danışmadan cevaplamazmış. “Sen söyle adam bu sorun için ne diyeceksin” dediğinde, “Her işte bir hayır vardır Padişahım” dermis yardımcı.
Padişah her olayda bu cevap ile karşılaştığında derin düşüncelere dalıp, bu işte nasıl bir hayır vardır diye düşündüğü birçok olay yaşarmış.
Günlerden bir gün ava gideceklerini açıklamış ve yardımcısında silahlarına barut doldurmasını, kıyafetlerini giydirmesini istemiş. Ve tüm hazırlıklardan sonra ava çıkmışlar..
Ormanda avlanmak için uygun bir alan bulduklarında, av için hazırlanan silahları çıkarmışlar ve her zamanki gibi ilk atışı Padişah yapmış ve yardımcının bir hatasından dolayı silahı tetiklemek için bastığı işaret parmağı ucundan kopmuş.
Acı ve sinirle bağırmış, “Söyle şimdi ey adam – işaret parmağını göstererek- bunun benim hayatıma ne gibi bir hayrı olabilir?? “ Öyle demeyin Padişahım demiş yardımcı “ Her işte vardır bir hayır!” 
Padişah var gücüyle bağırmış: “Bu adamı alın ve ben söyleyene kadar zindandan çıkarmayın!!”

Aradan uzunda yıllar zaman geçmiş ve Padişah yardımcısını neredeyse unutmuş. Günlerden bir gün Padişah yeni yardımcısı ve adamlarıyla ormanda yeniden avlandığı bir esnada, orman yerlileri Padişahı ve adamlarını yakalamış. Onları pişirip yemek için, kaynar kazanları hazırlamışlar adamları birer birer kazanlara atarken bakmışlar,bir de ne görsünler.. İçlerinden bir tanesinin işaret parmağının ucu yok. Padişahı ayırmışlar ve digger herkesi kazanlara atıp, pişirmişler..
Parmağının ucu olmadığı için daha once tadına bakıldığını ve tadının beğenilmediğini  düşündükleri Padişahı salmışlar, Padişah sarayına döndüğünde eski yardımcısını düşünmüş, bakalım şimdi soracağım soruya ne cevap verecek demiş.
Adamlarına seslenmiş ve benim eski yardımcımı zindandan çıkarın, derhal yanıma getirin demiş. 

Yardımcı gelmiş.
Sana soracağım adam bana cevap ver demiş; “Tamam anladım, parmağımın ucunun o gün kopmasının hayrını anladım da, yıllardır senin zindanda olmanın ne gibi hayrı var onu anlayamadım demiş.”
Yardımcı “ Padişahım eğer ben sizin yanınızda olsaydım, beni de yiyeceklerdi” demiş.

Bu hikaye çok eski bir Osmanlı hikayesidir.
Hata rivayetlerin bazılarına gore Vezir Parmağı tatlısının bu hikaye ile bir bağlantısı olabileceğini anlatanları var.

Bazı okurlar bu hikayeyi din ile bütünleştirip, inandıkları din adına hayatlarına olumlamalar yapıyorlar. Bazı okurlar evrene gönderilen mesajların olumlaması olarak görüyorlar, bazı okurlar tamamen pozitif düşüncenin yansıması olacağını düşünüyorlar.. Daha nice fikir ile eşleşebilen bu hikayeden yola çıktığımızda,
Hayatımızda her ne kadar karar mercii biz de olsak, hayatımıza etki edemeyeceğimiz birçok konuda hayatı akışına bırakmanın daha doğru olacağı kanısına varmamız çok zaman almıyor.
Hayatı akışına bırakmak, akıp giden yolda kendine stres yaratmadan daha sakin yol almak, gelecek endişesi yaşayan birçok kişi için vazgeçilmez ara süreçlerdir.
Sakinleşin ve bazı şeylerin üstesinden gelemiyorsanız, belki de üstesinden gelmeniz gerekmediği içindir.  Kendinizi yaşamanız içindir. Kendinizi dinlemeniz içindir. Dönüp kendinize bakabilmeniz içindir.

Hayat sizing gözünüze göründüğü kadar karmaşık ve zor değildir.

Hadi kendiniz olun ve hayatınızı sadece sıkıştığınız zamanlarda değil her zaman akışına bırakmayı öğrenin. Belki de sizin düşündüğünüzün aksine, bu hayat güzellikleri önünüze sermek için var olmuştur.

Güzelliklerle yaşayın..

duygununblogu

0 yorum:

 

Design by Event Faculty

sayfa sonu

Diğer yazılar için minik ok işaretlerini takip etmelisin!